ISSIZLIĞIN İÇERİSİNDEKİ KORKUSUZLUK

 Bir zamanlar sabah erkenden Gebeli Kalesi'nin daha ilerisinde bulunan Gebeli İçmesine gider, suyundan bol bol içer daha sonra da dönüşte dağdaki geniş bir taşın üzerine oturur, hem manzara seyreder hem de karpuz, ekmak vs. yerdik; bir de Kasetçalar da müzik varsa deyme keyfimize.

Yine bir gün aklımız esti Çardak  Kalesi'ne (50. Piyade Alayı olarakda hatırlıyorum ama) gidelim diye kararlaştırdık ve Gebeli Kalesi yönünden başlayarak o ıssız dağlardan ıssız ve derin vadilere inip çıkarak o ıssız kaleye vardık gidip geleceğimiz süreyi bile bilmeden. Arada bir dağların arasından ormandan sesler geliyordu ama hiç bir korkumuz yoktu, korkusuz olduğumuzdan değil korkulacak her hangi bir olay duyulmadığından olsa gerek.

Şimdi mi, nasıl ve neden olduğunu düşünmek lazım ama değil dağlarda şehir merkezinde bile her şeyden korkulur hale gelindi...

instagram.com/gezisyenM

facebook.com/gezisyenM

youtube.com/@gezisyenM

twitter.com/@MusaATASEVER

threads.net/@musatasever

linkedin.com/in/musatasever

facebook.com/musatasever

instagram.com/musatasever

atasever.net

#gezisyenM